Arap Baharı’ndan esinlenen yüzlerce Amerikalı, bütçe kesintilerini protesto etmek ve sermaye egemenliğine karşı New York’daki dünyanın finans merkezi Wall Street’i işgal etmek üzere 17 eylül 2011 ‘de sokaklara çıktı. Eylemciler, Mısır’da devrimin merkezi olan Tahrir Meydanı’nın işgal edilmesi gibi, sadece zenginlerin ve güçlülerin yararına olduğunu ifade ettikleri finansal sisteme karşı Wall Street’i işgal ettiler.
Bu büyük protesto hareketinin ortaya çıkışı Kanada merkezli alternatif kültür dergisi Adbusters’ın bir çağrısıyla başlamıştır. Aslında 2007’de başlayan ekonomik krizin giderek geniş kitlelerin canını daha fazla yakmaya başlaması Wall Street eylemcilerinin destek bulmasında önemli bir rol oynamış olup, işsizlik oranı %9,1’de seyrederken, Latin kökenlilerde %11,3’e, siyahlarda ise %16,8’e yükselmiştir. Eylemciler Zuccotti parkının adını “Özgürlük Meydanı” olarak değiştirirken Mısır’ın Tahrir Meydanı’ndan ilham aldıklarını açıkça ifade etmişlerdir 1.
Online dergi Adbuster’ın çağrısıyla toplanan gençler, Wall Street’i “Amerika’nın Tahrir Meydanı” yapmak istediklerini belirtip ve “Yolsuzluk bitsin”, “Bütçe kesintisine son”, “New York, Wall Street’in para hırsına hayır diyor” yazılı pankartlar ile “Aç gözlü Wall Street”, “New York’lular ‘Artık yeter’ diyor” yazılı dövizler taşımıştır. Eylemciler “Bu, açgözlü şirketlere karşı bir protestodur. Biz Wall Street’e geldik çünkü Wall Street, bunun tam olarak merkezidir. Buradayız çünkü artık usandık, buna daha fazla katlanamayacağız” demiştir. Kısa sürede büyük yankı uyandıran bu protesto hareketleri ABD’nin geneline yayılmaya başlamış ve onbinlerin protestolarına şahid olmuştur .
Finansal sistemdeki çöküş ve bozulmaya karşı harekete geçen ve 3 hafta içerisinde ABD’nin 45 eyaletine yayılan eylemler, 15 Ekim tarihinde küresel bir harekete dönüşmüş ve 82 ülkede 1500 ayrı mekanda, Kuzey ve Güney Amerika’dan Asya’ya, Afrika’ya, Avrupa’ya geniş kitleler sokakları mesken tutmuşlardır.
İşgalciler gelir dağılımındaki adaletsizliğin her geçen gün biraz daha derinleştiği mevcut ekonomik sistemin uygulanabilecek en iyi sistem olmadığını görmüş ve bunu tüm dünyaya göstermeyi amaçlamışlardır ve kendilerini halkın geri kalan %99’luk bölümünün temsilcisi olarak görmüşlerdir.
Peki bu protestolar nasıl yayılmıştır ?
Bilişim teknolojilerinin sunduğu imkanlardan ve özellikle sosyal medyadan yararlanan işgalciler, istedikleri hayat standarlarına ulaşmak amacıyla tüm dünyadan da destek bulmaya çalışmışlardır. İşgal ettikleri Wall Street’e kurdukları çadırlarda, dizüstü bilgisayarlarıyla dünyaya bağlanıp; taleplerini daha fazla insana duyurmaya çalışmışlardır. Asya’da ve Avrupa’da yüze yakın ülkede, bine yakın kentte meydanları dolduran milyonlarca işgal destekçisi onlara bu noktada destek olmaya çalıştı çünkü on milyonlarca kişide onların karşılaştıkları sorunlarla karşı karşıyaydı2 .
Facebook ve Twitter gibi Sosyal Medya araçları bu protestoların organize bir şekilde yayılması ve bilgi dağıtımı açısından merkezi bir üs halini almıştır. İşgalciler internet kullanmayanlarında bu araçlarla bir şekilde dikkatini çekmeye çalışmıştır. Facebook bu noktada insanları sokağa çıkmaya davet ederek protestolara destekçi kazandırma konusunda bir aracı görevini üstlenmiştir 3.Bunu takiben Foursquare gibi uygulamalardan protestocular sık sık lokasyon paylaşımında bulunup insanları desteğe çağırmışlardır.
Adbusters’ın kurmuş olduğu ‘ Wall Street’i İşgal Et ‘ sayfası kurulduğu andan itibaren 390 000 beğeni almış ve diğer bölgesel ayaklanmalar için kurulan 324 sayfa kurulduğu sırada 770 000 yoruma sahip olmuş, 7 Ekimde Protestoların başlamasından 3 hafta sonra ise sayfada bir milyonuncu paylaşım yapılmış ve Facebook sayfaları ve paylaşımlar her geçen gün artış göstermiştir. Aynı şekilde Twitter paylaşımları protesto başlamasından bigün sonra normaline göre %25 artış göstermiş ve bu protestolar boyunca artarak devam etmiştir. 4
Bunun yanı sıra göstericiler yaşadıkları her olayı video ya çekerek Youtube, Livestream,Vimeo gibi mecralara yükleyip protestoları dünyaya aktarmaya çalışmışlardır .
Zucotti parkta çadırlar kurulmuş ve protestocular kendilerine ‘Halk Kütüphanesi’ diye adlandırdıkları 5000’i aşkın kitaplardan oluşan bir park kütüphanesi oluşturmuş ve ayrıca kendilerine wi-fi ortak internet alanı oluşturmuşlardır 5. Parkı izinsiz işgal ettiklerinden dolayı da birbirlerine seslerini duyurup organize olabilmek için ‘Humans Microphone’ adını verdikleri bir protestocu konuştuktan sonra onun tekrar edilmesiyle birbirlerine seslerini duyurabildikleri bir yöntem kullanmışlardır 6. Bu başlarda ne kadar komik gelse de etkin bi taktik olmuştur.
Twitter’da protestoların yayıldığı her şehirde protestocular kendi Hashtag’i altında birçok yorum , fotoğraf ve video paylaşımında bulunmuştur .
İnsanların çoğu toplumsal değişim yaratma potansiyelini sosyal ağlar üzerinde toplanarak ve buradan da Medya’nın dikkatini çekerek duyurmaya çalışmışlardır 7. Protestocular kendi aralarında iş bölümleri yapıp kimisi Twitter ,Facebook’ta kimisi lokasyon bilrdirmede kimisi de Youtube ve Livestream de video , Online yayın yapma gibi birçok alanda görevlenmiş ve kendilerini dünyaya duyurmuşlardır.
Dipnot :
1. Mayıs’ta başlamış olan Madrid’in Puerta del Sol Meydanı merkez üslü İspanya “öfkeliler hareketi”, Atina’nın Sintagma Meydanı’ndaki kararlı direniş, Şili öğrencilerinin geniş kitle desteği kazanan eylemleri, İsrail orta sınıflarının “artık yeter!” çığlığı Wall Street Ayaklanmasının diğer örneklerindendir.
Referanslar :
3. http://sociology.unc.edu/features/sociologist-tracks-social-media2019s-role-in-occupy-wall-street-movement